Söğüt Ağacının Bakımı Nasıl Yapılır? (Ve Benim Efsane Deneyimim)
Söğüt ağacını daha önce görmediyseniz, İzmir’in sıcağında köşe başındaki parkta, ya da kıyı boyunca gölgelendiren bir ağacın altında kesin karşılaşmışsınızdır. Ve bu ağaç o kadar kendinden emin bir şekilde, “Ben buradayım, kimseyi rahatsız etmiyorum, sadece gölgelendiriyorum ve hayatıma devam ediyorum” diyormuş gibi durur. Tamam, belki de bir ağacın iç sesi yok ama… Söğüt ağacı dedikçe bir anda kendimi bir doğa belgeselini anlatan spiker gibi hissediyorum.
Neyse, şimdi gelelim soruya: Söğüt ağacının bakımı nasıl yapılır?
Söğüt Ağacının Kendini Tanıması: Öncelikle Tanıyalım
Bize “söğüt bakımı nasıl yapılır?” dediniz ama önce ona biraz saygı gösterelim. Söğüt, genellikle nehir kenarlarında, göletlerde ve hatta bu yazın sıcağında “aa bu ağaç baya gölge yapıyor” diye düşündüğünüz yerlerde bulunur. Bizim gibi kaybolmuş insanları, öğle sıcağında bulduğu gölgelik alanlarla hayatlarına devam ettiren biri var, işte o tam da bir Söğüt ağacıdır.
Ama bakın, her ağacın da kendi tarzı vardır. Söğüt ağacı çok nazlı bir ağaçtır. O kadar ki, fazla ilgisiz bıraksanız bile, yerden yükseldiği gibi kısa sürede kurumaya başlayabilir.
İzmir’in kavurucu sıcağında bir söğüt ağacını bakımsız bırakmak, bir arkadaşınızı karpuz almadan pikniğe götürmek gibidir. O yüzden bakın, bu işi ciddiye alacağız!
Gölgesine Takılmadan Önce: İhtiyaçları
Su: Söğüt ağacı suyu sever, çünkü hayatının %90’ı su kenarında geçmiştir. Sizi o güzel gölgesinde ağırlayan bir ağacın, biraz da suya ihtiyacı vardır. Ancak fazla su da değil! Her gün bir miktar su verirseniz, “Tamam ben buradayım” der. Ama sadece kök kısmına değil, biraz da etrafına su verirseniz hem kendisi hem çevresi mutlu olur. Biraz da doğanın isteği, değil mi?
Toprak: Ağaçlar, “toprakta ne kadar çirkinim?” diye düşünmezler, ama biz insanlar bazen yanlış toprak seçebiliriz. Söğüt, geçirgen, nemli ve biraz daha ağır olmayan toprakları sever. Yani toprağınızın biraz “sana iyi gelecek toprak” olmasına özen gösterin.
Bunu söyledikten sonra bir iç sesimi duyuyorum:
“Bir ağaç bakımı için bu kadar derin mi düşünmek gerekiyor?”
Evet, evet, düşünmen gerekiyor. Yoksa ben burada gereksiz yere yazıyor muyum?”
Işık: Gölge Olmadan Yaşanmaz!
Hadi, dürüst olalım: Hepimiz biraz gölge arıyoruz. Söğüt ağacını yerinde tutabilmek için yeterince ışık da sağlamak gerekiyor. O da nedir? Söğüt, doğrudan güneş ışığını sevmez, ona “gölge alanları” yaratmanız lazım. Bunu şehirlere çevirmemiz gerekirse, söğüt “tamam, ben güneş istemiyorum ama sen buraya park yap” gibi bir şey diyor.
Bir gün sonradan pişman olursanız:
“Ağacım, seninle barış yapmadık mı?”
Hadi ama, biraz daha dikkatli ol.”
Ağaçla Arkadaş Olmak: Diğer Bakım İhtiyaçları
Tabii, her şey sulama değil. Bakın, ağaç da ruhsal olarak bakıma ihtiyaç duyar! (Şaka, şaka!) Yani her yıl bir defa dallarını kontrol edin. Eğer bazı kuru dallar görüyorsanız, onları kesin. Ama keserken dikkat edin, çünkü söğüt, fazlasıyla fazla dallanabilir. Sizin fazla dal kesmeye kalktığınızda, söğüt biraz huysuzlaşabilir, hele bir de köklerini kestirirse… Hadi diyelim, arkadaşlık bitmiştir.
Kendi Kendine Gölgelendiren Ağaç
Bir gün parkta yürürken yanımdan geçen birine sordum:
_”Bu söğüt ağacına bak! Hangi bakımla ilgileniyorsun?”
_”Ağacım, benim sana ihtiyacım yok!” dedim.
İnsanlar kendi kendilerine gölge yapmaya o kadar alışmış ki, arkadaşına bir bakımdan nasıl bahsedebilirim?
Tabii, insanlar da bu dünyada o kadar farklı bakımlara ihtiyaç duyuyor ki. Benim işte her gün biraz neşeme bakmak ve o kadar derinliği keşfetmek isteyen arkadaşım; ufacık bakımlarla karşılaşıyoruz…