Şari Hüküm Ne Demek? Hayatın Kıyısında Bir Anı
Kayseri’nin Sessiz Sokaklarında Bir Gün
Kayseri’nin o sakin sabahlarından biriydi. Gökyüzü hâlâ maviye en yakın bir tonundaydı, şehir henüz uyanmamıştı ve sokaklar, birini bekleyen bir kuşun sessizliğini taşıyordu. Ben de her zamanki gibi sabah kahvemi içmek için pencereye yaklaşmıştım. Bir yudum aldım, bir yudum daha. Dışarıdaki manzara bana hep aynı hissi verirdi: hüzün, umut ve bazen de bir belirsizlik. Ama o gün hislerim biraz daha yoğundu. Biraz sonra aklımda bir soru belirecekti; “Şari hüküm ne demek?”
Aniden Gelen Bir Sorunun Ardında
Her şey, kaybolduğum o sabahın biraz ilerleyen saatlerinde başladı. Üniversite yıllarımda tanıştığım, çok değer verdiğim bir dostumla karşılaştım. Yıllar sonra, pek çok şey değişmişti; ama bir şey değişmemişti: Bizim sohbetlerimiz hala derindi, hala samimiydi. Aramızda bazen kelimeler bile fazla gelir, birbirimizin ne demek istediğini önceden hissederdik. O gün de öyle oldu. Ama bu kez bir soru geldi ki, cevabını hemen veremedim.
“Sence Şari hüküm ne demek?” dedi, gözlerinde ciddi bir ifadeyle.
Daha önce hiç duymadığım bir kelimeydi. İlk başta ne demek olduğunu anlamadım. Ama o an, hayatımda bir dönüm noktasına gelmiş gibi hissettim. Şari hüküm, sadece bir kelime değil, bir anlamın yükünü taşıyan bir şeydi. Onu ilk duyduğumda, içimde beliren hisleri tarif edemiyorum. Bir yanda, heyecan, diğer yanda ise anlamını çözemediklerime duyduğum korku vardı.
“Şari Hüküm” ve Bir Hayal Kırıklığı
Evet, dilimde dönüp duruyordu, ama içimde bir boşluk vardı. Bir kelimenin böylesine yıkıcı olabileceğini düşünmemiştim. Tıpkı eski bir dostla buluşmuş ama birdenbire konuşmakta zorlandığın o an gibi. Söylediği her şey, bir an önce kaybolup gitmek ister gibi duygularımı yakalayordu. Bir an için, Şari hüküm gerçekten ne demek olduğunu öğrenmeyi hiç istemediğimi bile düşündüm. Çünkü bazen, anlamadığımız şeylerle daha iyi yaşarız.
Bir şekilde, etrafımdaki dünya bu kadar karmaşıklaşmamıştı. Şari hüküm ne demekti? Bilseydim bile, belki de anlamını içimde taşımak zorunda kalmak beni zorlayacaktı.
Ama onu yalnız bırakmak, bu soruyu cevapsız bırakmak da içimde bir boşluk yaratıyordu. O yüzden, kelimeleri bulmaya çalışırken, düşüncelerim yerli yerinde durdu, biraz daha rahatladım. “Bilmiyorum, ama sanırım o da bir tür kararı ifade ediyor. Hukukun ya da dinin belirlediği bir karar gibi.”
Yavaşça, kelimeler ağzımdan dökülürken, her biri bir başka umudu ve hayal kırıklığını içinde taşıyordu.
Bir Kez Daha Umut Etmek
O anda, ne kadar belirsiz de olsa, “şari hüküm”ün bir anlamı olmalıydı. Ama bir şey fark ettim. Bazen anlamadıklarımızın peşinden gitmek, en iyi seçim olabilir. “Şari hüküm”, belki de her şeyin doğru ya da yanlış olduğu bir evrende, içsel bir kararın ya da sorumluluğun parçasıdır. Kendine bir çizgi çizebilmek, içsel bir huzur yaratmak demek olabilir. Kendi vicdanında, hayatına dair verdiğin kararları temizlemek demek olabilir.
Kayseri’de, o sabahın serinliğinde bir umut doğdu. Şari hüküm ne demekti? Belki de doğru yanıtı bulmak, o kadar da önemli değildi. Önemli olan, bu kelimenin ardında kendi anlamını bulmak ve yaşamın içindeki çelişkilerle barış yapmaktı.
Gerçek Huzurun Peşinde
Şari hükümle ilgili düşündükçe, bir anlamda hayatın içindeki büyük ve küçük kararların ne kadar kişisel olduğunu fark ettim. Herkesin kendi yolunu bulması, kendi adaletini sağlaması gerekir. Hukukun ya da dinin sunduğu çizgiler bir yere kadar değerli olabilir, ama gerçek huzur, içsel bir hesaplaşma ile gelir.
Bazen hayat, dışarıdaki dünyadan çok içsel bir yolculuk gibidir. Tıpkı Şari hüküm gibi, sadece kelimelerle ifade edilemeyecek kadar derin bir anlam taşıyan bir şey. O yüzden, belki de ne olduğunu sorgulamadan yaşamak, öğrenmekten daha fazlasını getiriyor. Çünkü yaşadıkça, her anlam daha derinleşiyor.
Ve Kayseri’nin o sabahındaki serinlik, bende yeni bir farkındalık yaratmıştı. Ne kadar anlamayı arzu etsem de, bazen hayatın basitliği, kendisiyle barışmayı gerektiriyor. Şari hüküm, belki de bu denli basit bir anlam taşıyordu: İçsel huzurun peşinden gitmek.