Hasıl Görmek Ne Demek?
Hayat bazen karşımıza kelimeler çıkarır; bu kelimeler ya günlük dilin bir parçası haline gelir, ya da gözden kaybolup bir kenarda unutulur. “Hasıl görmek” de, tıpkı diğer yerleşik deyimler gibi, dilimize yerleşmiş fakat genellikle ne anlama geldiğini tam olarak sorgulamadığımız bir ifadedir. Ancak, bu deyim üzerinde durmak, aslında toplumsal bir hastalığa işaret etmek anlamına gelir. “Hasıl görmek” deyimi, Türkçede genellikle insanın başarılı olduğu bir dönemde, başkalarına bunu göstermek ya da bir şeyin neticesini görmek anlamında kullanılır. Fakat bu ifade üzerine düşününce, neden toplumun bir kısmı bu tür bir başarıyı sürekli sergileme ihtiyacı hisseder? Gerçekten, “hasıl görmek” dediğimizde, arkasında sadece başarı ve kazanç mı var, yoksa bir tür kendini kanıtlama ve başkalarını etkileme çabası mı?
Birçokları için “hasıl görmek”, başarıyı, kazancı, “elde edilen” bir şeyi başkalarına sergilemek anlamına gelir. Fakat burada kritik bir nokta var: Bu gösterinin ardında gerçekten bir tatmin ve değerli hissetme var mı, yoksa başkalarının gözünde bir değer oluşturma çabası mı?
Erkeklerin Perspektifinden “Hasıl Görmek”
Erkeklerin toplumsal olarak başarıyı ne kadar önemseyip ona dayalı bir kimlik inşa ettikleri tartışmaya açık bir konu. Stratejik ve problem çözme odaklı bakış açılarıyla, erkeklerin çoğu zaman “hasıl görmek” dediğimizde, bir hedefin tamamlandığını ve bunun çevreye de gösterilmesi gerektiğini savunurlar. Erkekler için bu, bazen başkalarına “ben bunu yaptım” demenin bir yolu olabilir. Onlar için başarı, bazen sadece bir kavram değil, elde edilen somut bir sonuçtur. Ancak bu düşünce, genellikle bir tür toplumsal beklentinin sonucudur. Yani erkeklerin başarıyı sergilemeleri gerektiği düşüncesi, bir içsel dürtüden ziyade, dışarıdan gelen baskıların bir yansımasıdır.
Düşünün: Bir erkek başkalarına “hasıl görmek” için sürekli başarılarını sergileyerek, aslında neyi ispatlamaya çalışıyor? Gerçekten mutlu mu, yoksa toplumun ona yüklediği başarı normlarıyla mı hareket ediyor? Bu noktada, erkeklerin kendilerini dışarıya kanıtlama çabaları, toplumun “erkek başarıları”na bakış açısının bir yansımasıdır. Sadece başkalarının gözünde değer kazanmak için başarının göstergeleri yapılır.
Kadınların Perspektifinden “Hasıl Görmek”
Kadınların bu ifade ile ilişkisi ise çok daha empatik ve insan odaklıdır. Kadınlar için genellikle toplumsal ilişkiler ve başkalarının ne düşündüğü önemlidir. “Hasıl görmek” kadına, sadece maddi başarıyı değil, sosyal statüyü ve ilişkileri de ifade edebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Kadınlar, başarıyı sergilerken çoğu zaman bir topluluğun parçası olma isteğiyle hareket ederler. Başkalarına göstermekten ziyade, başkalarıyla bu başarıyı paylaşmak isterler. Yani, kadınlar için hasıl görmek, sadece bireysel bir tatmin değil, aynı zamanda toplumsal bağların güçlendirilmesidir.
Fakat, toplumun kadınlardan beklentileri de erkeklere benzer şekilde baskıcı olabilir. Kadınlar da “başarı”yı gösterme ihtiyacı hissederler, ancak bunu yaparken hem kendilerine hem de çevrelerine karşı empatik ve duyarlı kalmaya çalışırlar. Kadınlar bu tür gösterilerde, kendi başarılarını sergilerken diğerlerinin hislerine dikkat ederler ve toplumsal ilişkilerinin zarar görmemesi için daha dikkatli davranmaya çalışırlar.
Hasıl Görmek: Bir Çift Yönlü Savaş
Hasıl görmek deyimi, toplumsal cinsiyet rollerinin en iyi yansıdığı konulardan birine işaret eder. Erkekler ve kadınlar bu kavramı farklı şekilde deneyimlerler, ancak her iki taraf da sonunda kendilerini başkalarına ispatlamak zorunda hissettikleri bir noktada birleşir. Erkekler, başarılarını daha çok somut sonuçlar ve göstergelerle sergilerken, kadınlar bu başarıyı daha çok empatik bir bağlama yerleştirir ve ilişkisel düzeyde paylaşmak isterler.
Fakat her iki durumda da, bu tür gösteriler aslında toplumsal bir beklentinin sonucu olarak ortaya çıkar. Başarı sadece bireysel bir kavram olmaktan çıkıp, toplumsal bir pazara dönüşür. Ve bu, bireylerin içsel huzurlarını bozan, dışarıya duydukları bir baskıdan kaynaklanır. Erkekler ve kadınlar, “hasıl görmek” için farklı stratejiler kullansa da, her iki cinsiyet de sonunda kendilerini bir sosyal yapıya kanıtlama gereksinimi duyarlar. Toplum, başarıyı sadece kişisel bir ölçüt olarak değil, bir kimlik göstergesi olarak algılar. Bu durumda “hasıl görmek” yalnızca başarıyı sergilemek değil, aynı zamanda kimlik ve değer oluşturmak haline gelir.
Gerçekten Başarıyı Gösteriyor muyuz?
Burada sorulması gereken asıl soru şu: Gerçekten başarılı olmak mı istiyoruz, yoksa başkalarına bunu göstermek mi? Birçok kişi, başarıyı başkalarına kanıtlamak için çabalarını harcarken, bu süreçte içsel tatmin ve huzuru kaybedebilir. Erkekler ve kadınlar, toplumsal baskılarla başarılarını sergilemek zorunda hissediyorlar. Ama aslında, bu göstergeler, içsel başarıyı temsil etmektense, sadece toplumun belirlediği başarı normlarını onaylamak anlamına geliyor.
Tartışma Başlatıcı Sorular
Hasıl görmek, sadece bir başarıyı sergilemekten daha fazlası mı? Başkalarına kendimizi kanıtlamak yerine, sadece içsel bir tatmin arayışı daha sağlıklı olabilir mi? Erkekler ve kadınlar için başarıyı gösterme biçimleri gerçekten farklı mı, yoksa sadece toplumun etkisinden farklı tepkiler mi veriyoruz? Başarı, toplumun gözünde ne kadar önemli olmalı?
Fikirlerinizi ve deneyimlerinizi bizimle paylaşın. Toplumun baskılarından bağımsız bir başarı anlayışı mümkün mü?